Evlerin dekorasyonunda en çok özen gösterilen odalarından birisi de oturma odalarıdır. Kimileri sade dekorları sevse de kimileri de ince detaylarla büyük kompozisyonlar oluşturan görünümlerden hoşlanır. Oturma odalarında eşyalar ve aksesuarlar kadar odanın şekli, travesti duvarların renkleri gibi uzun sürede sabit unsurlar da önemli. Örneğin odanızda kolon ve kirişler varsa ve bunlar kullanışsız bir odanız olmasına yol açıyorsa bazı ufak detaylarla kolon veya kirişleri vazgeçilmez detaylara dönüştürebilirsiniz. Örneğin odanız küçük görünüyorsa kolonlarınızı aynalarla kaplarsanız odanızın daha büyük görünmesini sağlarsınız. Bu tip durumlarda en önemli kurtarıcı duvar kağıtlarıdır. Eğer boya yapmak size sıradan geliyorsa duvar kağıtları kullanmanız odanızda sıra dışı görünümlerde elde etmenizi sağlar. Örneğin eşyalarınız sade renk ve desenlerden oluşuyorsa ankara travestileri duvar kağıtlarınızın yoğun desenleriyle evinizi neşeli bir ortama dönüştürebilirsiniz ya da eşyalarınız gösterişliyse minimal desenlerden oluşan duvar kağıtlarıyla sade kompozisyonlar oluşturabilirsiniz. Birçok tekstil markasının da katılmış olduğu duvar kağıdı üretimi artık her yerde istediğiniz renklerde farklı farklı bir çok desen seçeneği sunuyor. Eğer odanızda şömineniz varsa etrafını tuğla desenli duvar kağıtlarıyla kaplayabilirsiniz. Bu desen oturma odanıza doğanın içindeki ahşap evlerin havasını getirecektir. Daha çok vintage tarzı desenler seviyorsanız ince şeritler halinde vintage renkleriyle oluşturulmuş duvar kağıtlarını tercih edebilirsiniz. Tabi ki duvar kağıtlarınızı boydan boyda döşemek zorunda değilsiniz. Duvarlarınızın yarısını boyayabilir yarısına da duvar kağıdı döşeyebilirsiniz. Örneğin kirişlerinizi hareketlendirmek için sadece kiriş kısmın duvar kağıdıyla döşeyebilir diğer kalan duvarlara ise seçtiğiniz duvar kağıdına uygun bir boyayla boyayabilirsiniz. Duvarlarınızda boyayla kapanmayacak kusurlar varsa bu durumda da duvar kağıdı tercih etmelisiniz. Farklı görüntülerden hoşlananlar büyük desenli duvar kağıtlarını da tercih edebilir. Örneğin ferforje desenli bir çok duvar kağıdı mevcut. Kafes desenler, travesti cupcake desenleri gibi birçok yeni desenler içeren duvar kağıtlarıyla evinize sevimli bir görünüm katabilirsiniz.
Oturma Odalarında Duvar Kağıdı Seçimi
Maskülen Ev Dekorasyonu Fikirleri
Maskulen fransızca erkek anlamına gelip, travesti moda ve ev dekorasyonunda erkeksi hatlarla tasarımın yapılmasını ifade eder. Erkeksi oluşu nedeni ile romantizmden ve canlı renklerden uzak siyahın hakim olduğu bir dekorasyon stilidir.
Ev dekorasyonunda yalnız yaşayan erkeklerin dekorasyon tarzıdır. Gücü ve avcılığı sembolize eden siyah deri koltuklar, ağır ahşap mobilyalar, kitaplık, tolix sandalyeler, merdiven, lambader gibi eşyaların bir araya gelerek yapılan sert çizgileri olan sade bir dekorasyondur.
Maskulen ev dekorasyonunda sert çizgilerin belirgin olduğundan renk seçenekleri arasında siyah lacivert ve kahverengi kullanılmaktadır. Beyaz ise bu renkleri canlandıran tek renktir. Sporun ön planda olduğu figürlerden oluşan objeler, dünya küresi, bisiklet tarzındaki objeler, hayvan figürlerinden oluşan biblolar bu stilin aksesuarları arasında yer alır. Halı tablo ve yastıklarda modern bir çizgiye sahiptir.
Abartıdan uzak sade ve bir o kadarda şıktır, travestiler mobilyalar oldukça modern ve konforludur. Eski ve yeni obje ile eşyaların birlikte kullanılabildiği bir dekorasyon türüdür. Modern bir koltuk ile ahşap bir sehpa rahatlıkla bütünleştirilerek uyum içinde kullanılabilir.
Koyu renk duvarlar erkeksi bir ortamı işaret ederken, doğal sade koyu renkli mobilyalarda bu tarzı tamamlarken oldukça güzel bir şekilde uyum sağlar.
Endüstriyel tarza uygun eşyalar arasında kullanılan tolix sandalyeler ve siyah renk masalar dayanıklı sağlam konik yapısı denge unsurunu ifade ederken maskulen dekorasyonun vazgeçilmez bir eşyadır.
Mobilyaların ağır ve modern çizgisi kadar elektronik eşyalara da yer verilmiş ama abartıdan çok sadelik ön planda tutulmuştur. Lambader ile sağlanan loş bir ışık süzmesi odanın ağırlığına biraz renk vermektedir. Duvarların koyu rengine rağmen tablolarda veya çerçevelerde koyu renk tercih edilirken içinde kullanılan beyaz ile hareket sağlanmıştır. Siyah beyaz tablolar veya hayvan figürlerinden oluşan travesti çerçeveler duvarları süslemektedir.
Patatesin Faydaları Nelerdir ?
Patatesin faydaları
Patatesin faydalarını saymaya kalkarsak bitiremeyiz. Çünkü patatesin faydası çok fazladır. Biraz patatesin faydalarından bahsedecek olursak; patates bir diyet yemeğidir. Aslında patates kilo aldırır diye bir söz vardır ancak doğru bir söz değildir. Patates yenildiği zaman kişiyi uzun süre tok tutar. Bu özelliğinden dolayı da kişi çok yemek yiyemez ve kilo almaz. Patates aynı zamanda vitamin ve travesti mineral deposudur. Enerji sağlar. Kişiyi dinç ve güçlü hissettirir. Patates c vitamini barındırır. Kişiyi enfeksiyonlara karşı korur. C vitamini içerdiğinden kişinin bağışıklık sistemini güçlü tutar. Vücut direncini korur. Kişinin hastalıklara karşı savaşma gücünü verir. Patates bir sindirim yiyeceğidir. Sert bir besin olmadığı için sindirim sistemini yormaz. Kabızlığa sebep olmaz. Midenin sağlığını koruyarak midenin asit dengesini de sağlar. Patates kötü kolesterolü dengede tutar. Kalp damar hastalıklarına karşı çok faydalıdır. Damar tıkanıklığını önler ve felç riskini azaltır. Kan basıncını dengede tutar. Oluşan kalp çarpıntılarını yok eder. Patates bağırsak sorunlarını ortadan kaldırır. Kabızlık sorunu yaşayan hastalarda bağırsakların daha hızlı çalışmasını sağlayarak kişinin rahat tuvalete çıkmasını sağlar. Kabızlığı şişkinliği ortadan kaldırır. Patates bir stres besinidir. Yani sinirsel hastalıklara çok faydası vardır. Özellikle çok stres sorunu yaşayanların ankara travestileri patates yemelerini öneriyorum. Patates c vitamini içerdiğinden grip nezle ve soğuk algınlığına karşı çok faydalıdır.
Ayrıca patatesin suyunun hamile bayanlar için çok faydalı olduğunda bilmenizde fayda vardır. Aynı zamanda patates cilt sağlığı içinde çok faydalıdır. Kuru ciltler için özellikle patates maskeleri kullanılır
Öfkeyi Yenmenin Yolları Nelerdir ?
Öfke insanlar için doğal bir duygudur ve her insan öfkelenir. Kimi öfkesini bastırırken kimi öfkesini kusar. Öfke o kadar hassas bir duygu ki bu duyguyu ifade eden atasözlerine bile konu olmuştur. Öfke ile kalkan zararla oturur, keskin sirke dibine zarar, travesti öfke baldan tatlı gibi. Evet öfke dozunda olduğunda yıkıcı olmaz hatta bazen ders alınması açısında da olumlu bir göstergedir. Fakat öfke öyle bir duygu ki sevginizi bile bastırıp yıkıcı olabilir. Hiç bir duygu öfke kadar net ifade edilemez. Bu açıdan öfke kontrol edilmesi gereken bir duygudur. Çoğu zaman trafikte, işte, evde bu duyguyu yaşarız bir anlık kızgınlıklarla geçiştirsekte bazen patlama anları vardır ki o zamanlarda ise öfkemizi kontrol edemez kendimize ve çevremize zarar veririz. Çevremize verdiğimiz zararın bile bedelini bazen siz ödersiniz.
Atılan ok, söylenen söz, geçen zaman ve kaçırılan fırsatlar asla geri gelmez. Bu yüzden öfkeli iken söylenen sözlerde önemlidir. En çok öfkeli iken ve sevinçli iken söz vermeyin diye boşuna denmemiştir. Öfkenizi kontrol etmek zor olsa da bunu başarmak için yapacağınız bazı uygulamalar sizin o an için kendinizi toparlamanıza ve öfkeye odaklanmanızın önüne geçmektedir.
Genelde en bilindik yöntem olan 10 a kadar saymak oldukça işe yaramaktadır. Beynin işleyişinde duyguları yöneten sağ lob iken sayılar ise sol lobun görevidir. O an sağ lobdan uzaklaşıp sol lobun çalışmasına imkan sağlarsınız.
Nefes teknikleri bu açıdan oldukça işe yarayan bir uygulamadır. Öfkeli iken sakin bir yere geçme imkanınız varsa ankara travesti uzanıp burundan dört sefer nefes alıp burundan dört seferde vererek 10 sefer tekrarlayın ve kendinizi nefesinize odaklayın gözlerinizi kapatırsanız kendinizi rahatlamış hissetmenize sebep olacaktır. Öfkeli iken alınan ılık bir duş, hızlı yürüyüş yüzmek, spor yapmak rahatlamanız da etkilidir.
Öfkeli iken kişiye veya olaya odaklanmak yerine çözüme odaklanmak sizi daha sakin yapacak ve kötü söz sarf edip haklı iken haksız konuma düşmenizi engelleyecektir.
Yeşil Gözlülere Yakışan Saç Renkleri
Yeşil gözlü kız tatlılığı ve sevimliliği diyorum kızlar. Bütün yeşil gözlü ve sevimli kızların bir o kadar da güzel olduğu gerçeğini travesti yok sayamayız. Güzel kızlarımızı daha da güzel yapacak harika detaylar verebiliriz. Saçlar yüzünüzün ilk makyajı nede olsa. Rengi de tabi ki bir o kadar önemli. Şöyle ki yeşil gözlü bayanlara yakışacak en güzel renk kızıl ve tonları olacaktır. Kızın rengi ve tonları yeşil gözlü bayanların gözlerini daha da ortaya çıkaracaktır. Tabi ki eğer beyaz tenli iseniz bu saç rengini kullanmanızı öneririm. Çok fazla saçlarını kızıl yapmak istemeyen bayanlarımız kızıl tonlarını kullanabilirler. Örneğin ; kızıl kahve, hem daha yumuşak bir renk hem de daha doğal gözükecektir. Diğer yeşil gözlü bayanlara yakışan saç rengimiz kahve ve tonları . Kahverenginin altın ve karamel tonu oldukça güzel duracaktır. Gözleriniz inci gibi parlayacak saç renginiz ile. Saçları doğal kahve rengi olan hanımlar ise saçlarının uçlarına ışıltı yaptırıp bu şekilde kullanabilirler. Eminim çok güzel duracaktır. Ombre de yaptırabilirsiniz diğer bir seçenek olarak. Koyu kahve tonunu yaptırarak gözlerinizi daha da ön plana çıkartabilirsiniz. Çikolata kahve ile daha koyu bir kahve tonu elde edip daha da ön plana çıkartabilirsiniz. Kesinlikle çok açık sarı tonlarını önermiyorum fakat bu yüz tipinize ve ten renginize göre ankara travesti değişecektir. Bu renkleri çok rahat kullanan ve çok da yakışan güzel bayanlarımız olacaktır. Hem saçlarınızı hem de yeşil gözlerinizi ön planda tutmak isteyenler ise saçlarını siyaha boyatabilirler . İddialı bir görüntü çizeceğinize garanti verebilirim. Normal bir günde bile çok özenilmiş bir görüntü sergileyeceksiniz. Sonuç olarak yeşil gözlü iseniz avantajlı renklere sahip olacaksınız.
İlişkilerde En Sık Yaşanan Kavga Sebepleri
İlişkiye başlamaktan çok onu yürütebilmektir asıl mesele. İlişkilerin tadı tuzu olan kavgaların tuzunu fazla kaçırmamak gerek. Kavga sebeplerine bir bakıp kendimize öz eleştiri yapalım dilerseniz.
Her birimizin birer birey olduğunu bazen unutuyoruz, birbirimize gereğinden fazla kısıtlamalar getiriyoruz. Zevklerimiz, ilgi alanlarımız, travesti zaman geçirmek için yaptığımız şeyler çok farklı olabilir. Sevgilinizle ayrı ayrı zaman geçirecekseniz onun yapmak istediklerine biraz daha saygılı olmalısınız. “Ben dışarı çıkmıyorum sen de çıkmayacaksın.” Gibi keskin söylemler kişileri gerip tartışmalara neden olur.
Günümüz teknolojisi ile iletişim hem kolaylaştı hem de zorlaştı diyebiliriz. İstediğimiz kişiye anında ulaşabiliyoruz artık, tabii aslında o kişi bunu isterse yapabiliyoruz. İletişime geçmek istemeyen telefon aramalarınızı açmaz, mesajlarınıza cevap vermez. Sevgiliniz böyle bir durumu tabi ki istemiyordur ama tavsiyemiz onu bu kıvama getirmemeniz. Her dakika “neredesin ne yapıyorsun, neden aramadın, bana bunu o an haber vermeliydin!” tavrını takındığınız an bir şeyler ters gidecektir. O an müsait olmadığı için arayamadığını/açamadığını göz önünde bulundurun. Anlık gelişmeler planlar söz konusu olabilir bunun sonucunda çiftler karşılıklı bu durumdan pek hoşnut olmaz ve tartışmalar çıkar. Günümüz teknolojisi olmasaydı bu kadar kolay iletişime geçebiliyor olamayacaktık biraz daha sakin ve anlayışlı olmalısınız.
Bir de “O kimdi!” muhabbeti var değil mi? Sakin arkadaşlar herkesin tanıdığı arkadaşı, konu komşusu var. Böyle saldırgan, sorgular şeklinde konuşmalar yüzünden tartışmalar yaşanıyor maalesef. İnsanların birbirini tanıması, travesti selam vermesi gayet normal şeylerken ikili ilişkilerde kriz sebebi olabiliyor.
Günlük hayatta bazı aksilikler olabiliyor bu da insanın canını sıkıp, biraz gerebiliyor. Gün içinde yetişmeyen işler, patron ya da iş arkadaşıyla yaşanan sorunlar, eve giderken ya da bir yere yetişmeniz gerekirken trafiğin çileden çıkaran durumu… Bütün bunlar kişi üzerinde sıkıntı ve sinir hali yaratabilir bu yüzden; sorun sizinle alakalı değilken kendinize çevirmeyin durumu. Sevgilinize ikide bir “neden durgunsun bana neden böyle davranıyorsun, neden benle ilgilenmiyorsun?” gibi o an kişiyi daha çok sinirlendirecek tarzda konuşmalar kesinlikle kavga sebebi ne yazık ki.
Aşık Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız ?
Aşkın tanımını yapabilmek zordur; aşk soyut bir duygudur. Soyut olan her şey gibi aşkta; tanımı kişiden kişiye değişebilen fakat duygu birliği sağlanan farklı bir duygudur. Aşık olduğunu anlayabilmek de bazen çok zor olabilmektedir. Aşkın ne olduğunu bile anlamak zor iken aşık olduğunu anlamak ve bu duyguların gerçek olup olmadığını hissetmek çok ayrı bir durumdur.
Kadın olsun erkek olsun; travesti her iki cinste sosyal hayatta aşık oldukları kişiyi anlamakta zorlanabilir. Araya giren ikinci, üçüncü kişiler durumu daha da güçleştirebilir. Bazen birini kıskanacak noktaya geldiğinizde aşık olduğunuzu düşünürken bazen onu her an görmek arzusu, onun yanında çok mutlu olduğunu düşünmek gibi durumlarda anlaşılabilecektir. Aşık olunduğunda vücut belli tepkimeler gösterir. En çok bilinenler; yüz kızarır, eller titrer, ses değişir, göz bebekleri büyür, kişi farkında olmadan heyecandan ne dediğini bile anlayamaz.
Kişi bazen çok yoğun hisler hissedildiğinde bile yanılabilir ki bunu birçok kişi yaşadı. Haftalar hatta aylar öncesinden çok yoğun duygular hissedilen kişi bir yabancı olmuş, geriye sadece sebebini anlaşılmayan duygu değişikliği kalmıştır. Aşık olunduğunu fark etmek yanlış kararlar vermemek için altı ay kadar bir süreyi almaktadır. Aşık olduğuna kısa sürede karar vermiş bir kişi ertesi gün tanıştığı bir kişiye karşı da benzer duygular besleyebilir. Eğer duygular ilk gün olduğu gibiyse bu aşk hislerin doğru olduğunu bildirmektedir. Aşkın ömrünün üç yıl, ankara travestileri beş yıl gibi bir süre olduğu hakkında bir gerçeklik yoktur. Aşkın ömrü uzun yıllar tartışılsa da, kişinin karşı cinse hislerinin aileden birine olan anne gibi farklı olduğu düşünülse de; nasıl ki anneyi ömür boyu sevilebiliyor, eş de bu şekilde sevilebilir.
Zeytinyağlı Patlıcan Tarifi
ZEYTİNYAĞLI PATLICAN TARİFİ
Patlıcanın Türk mutfakların da özel bir yeri vardır çoğu yemekler de patlıcan başrol oynar size kolay ve lezzetli bir patlıcan yemeği tarifini verelim bu gün hanımlar ve beyler zeytinyağlı patlıcan yemeği tarifi
4 adet patlıcanımızı Alacalı soyarak güzel bir göz zevki için ve uzunlamasına dört parçaya bölüyoruz ve küp küp kesip bunları tuzlu suda 15 dakika kadar bekletiyoruz. Patlıcanlar tuzlu suda beklerken bir yanda bir adet soğanımız travesti küp şeklinde kesiyoruz ve bir tencerede iki yemek kaşığı sıvı yağ ile birlikte 5 dakika kadar yağda çeviriyoruz ardın da yeşilbiber ve kırmızıbiberleri de patlıcanları kestiğimiz büyüklükte kesiyoruz. Soğanlar pembeleşince biberleri ekliyoruz onları soğanlarla birkaç defa çevirdikten sonra tuzlu su da ki patlıcanları iyice süzüyoruz ve diğer malzemeler ekliyoruz. İki adet domatesi soyuyoruz ankara travestileri rendeleyip patlıcanların üzerine ekliyoruz en son bir tutam, karabiber, tuz ekledikten sonra pişmeye bırakıyoruz patlıcanları tuzlu suda beklettiğimiz için patlıcanlar tuzlu olmuştur tuz oranınızı azaltın ortalama olarak 10 dakika da pişen bir yemek ama siz gene patlıcanlar yumuşayınca ocaktan indirin İsteğe bağlı bir parça tavukgöğsü de bu yemeğe ilave edebilirsiniz.
MALZEMELER
4 adet patlıcan
2 adet domates rendesi domates yerine yarım yemek kaşığı domates salçası da kullanabilirsiniz.
Bir soğan
Tuz, karabiber
2 adet yeşilbiber
2 adet kırmızıbiber
2 yemek kaşığı zeytinyağı
Un Çorbası Tarifi
UN ÇORBASI TARİFİ
Çorbalar soframızı süsleyen özellikle kış ayların da olmasa olmaz dediklerimizdendir. Her yaş aralığının mutlaka gün de bir kase tüketmesi gereken sindirim sistemine yardımcı olan içerisin de bolca vitamin bulunan lezzetli bir içecektir. Bu günkü çorba tariflerimiz de bir olan un çorbasını yapalım un çorbası oldukça kolay ve çabuk pişen bir çorbadır, travesti lezzeti ve vitaminin bol olduğu özellikle çocuklar için değerli bir çorba tarifidir.
ÇORBA TARİFİ
Tenceremizi ocağa koyuyoruz ve tere yağını yarısı kadar tencereye ilave ediyoruz, diğer yarısını bir köşede bekletiyoruz tereyağı eriyince unumuzu tencere ekliyoruz ve sürekli karıştırarak kokusu çıkıncaya kadar karıştırmaya devam ediyoruz. Ardın da hazırladığımız et suyunu una yavaş ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz, sonra sıcak suyu ilave edip tuzunu da eledikten sonra tenceremizi kapağını kapatıp 10 dakika kadar kaynatıyoruz. Sık sık çorbayı karıştırmayı da unutmayın. Sosu için küçük bir tencere de kalan yağın tencerede eritin iki diş sarımsağı rendelin ve tereyağı katın ardın da salçayı, pul biber, istanbul travestileri naneden de bir tutam ekleyip birkaç dakika kavuruyoruz. Kaynamış un çorbamızı kaseler alıyoruz ve üzerine hazırlanmış sos ile üzerinde gezdiriyoruz.
MALZEMELER,
3 çorba kaşığı un
İki yemek kaşığı tere yağ
Bir yemek kaşığı domates çorbası
Bir tutam pul biber, bir tutam nane, tuz
1 su bardağı et suyu
Bir buçuk su bardağı sıcak su
2 diş sarımsak
Boğaz Ağrısına Ne İyi Gelir ?
Birçok rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkabilen boğaz ağrısına genellikle enfeksiyonlar neden olmaktadır. Bu enfeksiyonlar virüs kaynaklı ve bakteri kaynaklı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Virüs kaynaklı enfeksiyonlar, daha çabuk tedavi edilir ve yaklaşık 1 haftada tamamen iyileşir. Bakteri kaynaklı enfeksiyonlarda ise antibiyotik kullanımını gerektiren travesti farklı bir tedavi süreci uygulanır. Nadiren de olsa, burun, sinüs ve akciğer kaynaklı akıntılar boğazda tahrişe sebep olarak boğaz ağrısı yapabilmektedir.
Boğaz ağrısını geçirmek için evde kolaylıkla uygulanabilecek birçok yöntem vardır. Öncelikle bulunulan ortamın boğazı tahriş edici tozlu, kirli bir ortam olmaması gerekir. Ayrıca sıvı tüketimini artırmak boğaz ağrısını önlemek için faydalı olmaktadır. Tüketilen sıvının çok sıcak veya çok soğuk olmaması gerekir. Bunun yanı sıra yutulması kolay olan püre, lapa gibi yiyecekler tercih edilmelidir. Ihlamur, ada çayı, zencefil çayı, karanfil, nane çayı, bal ve sirke karışımı, sarımsak pastili, meyan kökü çayı, nar, papatya çayı boğazı yumuşatarak, ankara travestileri boğaz ağrısını hafifletmeye yardımcı olur. Bunların yanı sıra, tuzlu su, karbonat, ada çayı ve karabiber gargara yapılarak tüketildiğinde boğaz enfeksiyonlarını önleyerek, boğaz ağrısına iyi gelir.
Boğaz ağrısını geçirmek için bağışıklık sistemini güçlendirici özelliğe sahip A, C, E ve B vitamini içeren besinler tüketilmeli, kahve, kola gibi kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır. Ayrıca bulunulan ortamın nemli olmasına dikkat edilmeli ve boğazın kurumasını önlemek için su tüketimi arttırılmalıdır.
En Güzel Bayan Saç Kesimleri
Saçlar bir kadın için vücudunun en önemli parçasıdır muhakkak. Bu sebeple de saç kesimlerinde çoğu zaman kararsız kalırız. En sonunda bir ünlünün fotoğrafı ile kuaför masasına otururuz ve sonuç: hüsran! Çünkü yanıldığımız bir nokta var ki her saç kesimi travesti herkese hitap etmemektedir. Bu sebeple sizler için, en güzel saç kesimlerini ve uyum gösterdiği yüz tiplerini araştırıp, derledik. Keyifli okumalar.
Dalgalı saç modelleri her yüz tipine ve saç modeline uyum gösteren nadir saç şekillerindendir. İsterseniz, saçlarınızı uzun bırakın isterseniz omuz hizasında kestirin. Durum ne olursa olsun dalgalı saç romantikliğini koruyacaktır. Uzun saçı sevemeyenlerdenseniz ya da saçları ile uğraşmayı sevmeyenlerdenseniz kısa saç kesimleri sizin için vazgeçilmezlerden olacaktır. İster katlı kesim isterseniz de düz kesim olsun, doğru biçimde saçlarınızı şekillendirebiliyorsanız, harika bir sonuç sizi karşılayacaktır. Bir de kahkülün yakıştığı bir yüz tipine sahipseniz, sizden şanslısı yok demektir. Çünkü bu aşamada saç kesiminin sizin için fazla bir önemi kalmıyor. Hangi kesimi uygularsanız uygulayın size zaten yakışacaktır. Öte yandan asimetrik kesimler ve bob kesimler modası hiç geçmeyen saç stillerinden. Kullanımının kolaylığı kadar size kattığı ankara travestileri seksi ve gizemli hava da kuşkusuz tartışılmaz. Biraz daha farklı olmak istiyorsanız 2015 sezonunda sık sık karşılaşacağımız farklı renk saç boyalarından destek alabilirsiniz. V saç kesimi de kadınların çoğunlukla tercih ettiği saç stillerinden. Ancak bu saç modeli kısa saçlar da değil daha çok uzun saçlarda tercih edilmelidir. Çünkü uzun saç ile kendini daha çok gösteriyor ve ön plana çıkartıyor.
Hava Kirliliği ve Hava Kirliliğinden Oluşan Hastalıklar
Hava kirliliği ve hava kirliliğinden oluşan hastalıklar.
Sanayileşme ve nufüs oranının atımı ile gerçekleşen ve özellikle kış mevisimi kendini daha çok hissettiren kötü bir durumdur.
Partiküller, Kükürtlü maddeler, karbonmonoksit, organik maddeler vb. bir çok kimyasal bileşenlerin atmosfere yaymış olduğu zararlardan ötürü insana verdiği zararlar çok ciddidir.
Hava kirliliğinden oluşabilecek hastalıklar ise ;
Farenjit başta olmak üzere astım, amfizem ve kronik bronşit olmak üzere daha bir çok hastalığa sebep açmaktadır.
Hava kirliliğinin açtığı rahatsızlık kişiye ve doğada yaşayan bi çok canlıya zarar vermektedir.
Türkiye’de en temiz hava istatistiklere göre Çankırı ve Tunceli olarak belirlenmiştir. Burada yaşan insanların metropollerde yaşayan insanlara oranla hava kirliliğinin yol açtığı hastalıklara dahil olmamaları dikkat çekmektedir.
Hava kirliliğinin en çok yaşandığı ülkeler ise ;
Başta Moğolistan olmak üzere Bostvana, Pakistan, Çin ve Mısır’dır. Bu ülkerin nüfus oranları çok yüksek olduğu için hava kirliliği kaçınılmaz bir sondur.
Hava kirliliğinin en az yaşandığı ülkeler ise ;
Tazmanya başta olmak üzere ABD(Hawaii,New Mexico,Montana), Yeni Zelanda ve Antartika’dır. Bu ülkelerin coğrafi konumlarından dolayı ve ülke vatandaşlarının bilinçli davranmasından dolayı hava kirliliği minimum seviyededir.
Hava kirliliğine karşı alınabilecek önlemler ise ;
Sanayi ve iş merkezlerinin olabildiğince merkezi yaşam alanlarının dışında olması gerekmektedir.
Konutlarda yakıt yakma tekniklerinin geliştirilmesi ve özellikle sanayi alanlarındaki bacalara, hava filtrelerinin takılması ayrıca yakıt olarak doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması.
Karayolu taşımacılığı yerine demiryolu ve deniz taşımacılığı tercih edilmeidir. Büyük şehirlerde toplu taşıma tercih edilmelidir. Böylece egzoz gazları en aza iner.
Ağaçlandırma ve toplumu bilinçlendirme, sivil toplum örgütleriyle birlikte haraket etmek hava kirliliğine karşı alınabilecek önlemler arasında yer almaktadir .
LAZER EPİLASYON NEDİR
Lazer epilasyon , istenmeyen tüylerden jiletsiz , ağdasız , cımbızsız , epilasyon aletsiz , ağrısız ve acısız kurtulmanın en kolay yoludur . Günümüzde lazer epilasyon , en çok başvurulan ve başarı ile sonuçlanan yöntemdir . Lazer ışığı , kıl köklerini ve istenmeyen tüyleri yakarak yok edip bir daha çıkmamasını sağlamaktadır . 1990 yılında bulunmuş bu yöntem , şimdilerde gelişmiş teknoloji sebebi ile daha çok ucuzlamış , acısız ve ağrısız olduğu için daha çok tercih edilen yöntem haline gelmiştir . Bir cilt uzmanı tarafından kullanılan makine , başlığından tutulup cildinize lazer enerjisi gönderir ve cildinizden tüylerinizin köklerine ulaşarak tüylere uzama işlevini kaybettirir . Kullanılan lazer yalnızca o anda uzayan köklerinize nüfus eder ve %100 sonuç almak için 4 – 8 seans gitmek gerekebilir . Çok koyu cilt rengi olan kişiler için lazer doğru bir yöntem değildir . Bunun sebebi ise koyu ciltlerin , lazer enerjisini absorbe etmesi ve sonucunda ortaya çıkabilecek olan yan etkilerin artmasından kaynaklanmalıdır . Teknoloji gün geçtikçe gelişse de , koyu tene sahip kişiler , açık tenlilere göre daha fazla lazer epilasyon seansına katılmak zorunda kalmaktadırlar . Çok açık renkli tüylere sahip kişilerde de tüylerdeki melanin eksikliği sebebi ile lazer epilasyon tam etki vermeyebilir . Lazer epilasyon için en uygun kişiler , açık tenli ve koyu renk tüylü kişilerdir .
Lazer Epilasyon Hakkında Bilinen Yanlışlar
- Sadece kadınlara uygulanır : Gerçekte hem kadın hem de erkeklere uygulanabilir .
- Çok ağrı yapar : Gerçekte , orta seviyede bir ağrı hissedersiniz . Gerektiği durumlarda lokal anestezi veya ağrı kesiciler kullanılır .
- Sadece yüzdeki tüylere uygulanır : Gerçekte , sadece yüzdeki değil , tüm vücutta gelişen istenmeyen tüylere uygulanabilir .
- Çok pahalıdır : Seans başına fiyatlandırılır . Gerçekte kalıcı olması ile de pahalı bir tedavi yöntemi değildir .
- Tüyler 5 sene sonra tekrar çıkar : Gerçekte , seanslara düzenli katılınması durumunda tüyler tekrar çıkmaz .
OZON TABAKASI
Ozon tabakası , dünyamızın etrafını çevreleyen tabakaya verilen addır . Ozon tabakası atmosferin üstünde bulunan tabaka olarak kabul edilmektedir . Ozon tabakası zehirli , renksiz gazdan oluşur , gökyüzünün mavi görünmesini sağlar . Sıvı halinde lacivert renkte bir gazdır . Güneşten gelen ışınların önlenmesini sağlar. Canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için dünyamızda kalkan görevi görür . Ozon gazı canlılar için oldukça zararlıdır , bir miktar bile atmosferin kirlenmesine neden olabilir . Oluşumunda üç oksijen atomundan meydana gelir ve kokusuzdur . Ortalama yüksekliği 10-50 km kadar olabiliyor . Tabakanın asıl görevi ; güneş ışınları olan Ultraviyole (UV) ışınlarını süzerek ve yansıtarak zararlı olanların bize ulaşmasını engellemektedir ve zararlı ışınlardan korunmamızı sağlayan ozon tabakasıdır . Gerçek bir delik olmayarak ozon tabakasının , zaman içerisinde incelmesine ‘’ ozon deliği ‘’ adı verilir ve incelenen bölgeler için telaffuz edilen kelimedir . Havaya yayılan çeşitli gazlar ozon tabakasına çok fazla zarar verir . Yer çekimi , amonyak (NH3), karbon dioksit (CO2) , metan (CH4) , hidrojen (H2) , azot (N2) ve su buharının (H2O) bu şekilde atmosferde birikmesi sonucunda oluşmaktadır . Canlıların yaşamı için çok önem taşır ve kullandığımız deodorant , parfüm ve petrol gibi kimyasal yakıtların çevreye verdiği zararlar sonucunda kötü etkileri görülür . Canlıların yaşamlarının daha rahat bir şekilde olmasını sağladığı gibi , güneşten gelen ultraviole ışınlarının süzmesini sağlar . Ozon tabakası incelmesi sonucunda bu ışınlar dünyamıza daha dik şekilde gelerek zararları artar . Ozon tabakası ile birlikte güneş etkisinden korunulmadığı taktirde insanların bağışıklık sistemi zarar görüp deri kanserine sebep olur . Doğaya çeşitli zararlar verir . Bunların başında kuraklığın oluşması ve temiz su kaynaklarının hızlı bir şekilde tükenerek geri gelmemesini sağlar.
Gitti gidiyor ile E_Ticaret yapmanın en kolay yolu
Gitti gidiyor ile E_Ticaret yapmanın en kolay yolu
Gitti Gidiyor, Türkiye’nin en fazla kullanılan alış veriş sitesidir. Para kazanmanın en kestirme ve garanti yollarından biri bu siteye üye olup satış yapmaktır. Özellikle sermaye bakımından sıkıntı çeken ve ticaret yapmak isteyen herkesin üye olup cüzi bir para ödeyerek ürünlerinin satısını gerçekleştirebileceği bir platformdur gitti gidiyor.
Bu siteye üye olan alıcılarda zaman kaybetmeden internet üzerinden olabildiğince fazla seçeneğe ulaşarak uygun fiyata alış veriş yapabilmenin konforunu yaşamaktadırlar. Bu nedenle burada satış yapmak oldukça kolaydır. Gitti gidiyor ile E Ticaret yapmanın en kolay yolu budur. Satıcı bu platformda elindeki ürün ne kadar çok olsa da az bir fiyatla listeleme yapabilmektedir.
Üstelik bu listelemeyi tekrar tekrar yapmalarına gerek kalmamaktadır çünkü Gitti gidiyor satıcının bu listeyi uzun zaman kullanmasına izin vermektedir. Bunlar dışında yine en önemli noktalardan birisi de satıcının taksitli satış imkânına sahip olmaları sureti ile daha fazla kullanıcıya ulaşabilmeleri ve daha çok satış yapabilmeleridir. Bu sitede aynı zamanda açık arttırma gibi bir formatta bulunmaktadır.
Site kullanıcıları bu sistemle alış veriş yapabilecekleri gibi normal formatta da alım yapabilirler. Sitede dükkân sahibi olabilmek için 25 tl ödenmekte ve bu sayede kişi sahip olduğu ve satmak istediği 100 adet ürünü listeleme şansını elde edebilmektedir. Bunun yanı sıra eğer pro dükkân diye tabir edilen dükkâna sahip olmak için aylık 50 tl ödemek yeterlidir. Bu ödeme yapıldığında ise 1000 adet ürün listelemek mümkündür.
Gitti gidiyor ile E_Ticaret yapmanın en kolay yolu mega dükkân ismiyle anılan dükkâna sahip olmaktır. Buna sahip olduğunuzda sayısız ürünü sitede sergileme olanağınız bulunmaktadır. Netice itibarı ile Ticaret yapmak için en makul site şu anda gitti gidiyor ’dur.
Yumurta
Yumurta , çok önemli bir besin kaynağı olup yenildikten sonra yaklaşık 30 saat boyunca insanı tok tutabilen mucizevi bir nimettir . Hem haşlanarak hem de yağda pişirilerek çeşitlendirilerek farklı lezzetler sunar ,fakat haşlanırken pişirme süresi göz önünde bulundurulmalı ve çok uzun süre pişirilmemesine dikkat edilmelidir .Çok uzun süre pişirilen yumurtanın sarısının etrafında yeşil halkalar oluşur ve bu durum içindeki B vitamininin yok olmasına neden olur . En sağlıklı yumurta pişirme yöntemi olan suda haşlama olarak bilinir ve mümkün mertebe kayısı kıvamı olması tercih edilir vitamin ve mineral kaybı olmaması için . İnsan vücudunun gereken besin ve vitamin kaynaklarının bir çoğunu barındıran yumurta mutlaka günde bir tane yenmelidir . Sağlıklı ve besin değeri yüksek yumurta günde bir tane yenildiği taktirde kolesterol ihtiyacını karşılar .Fakat yumurta yenilirken fazla abartıya kaçılmamak gerekir kolesterol dengelerini bozabileceği için günlük bir tane yenilmesinde fayda vardır .Bebeklerde ek gıdaya başlanıldığı zaman ilk başta haşlanmış yumurta sarısı yedirilir,yumurta beyazının alerjen özelliği olduğu için bir yaşından önce yedirilmesi sakıncalı olabilir . Sporla uğraşan kişilerin genellikle günlük protein ihtiyaçlarının karşılanması için yedikleri bu faydalı gıda günlük 5 yumurta beyazı olarak ölçülür yumurta beyazında yüksek oranda protein bulunduğu için gereken enerji ihtiyacını karşılamaya yardımcı olacaktır . Onlarca farklı şekillerde kullanılan yumurta kullanılan her şeye farklı lezzetler katarak çok fonksiyonel bir besin kaynağıdır .Dünya genelinde yapılan araştırmalarda örnek besinler içerisinde 2. sırada yer alır ilk sırada ise anne sütü gelmektedir .Kahvaltıların olmazsa olmazı yumurta B 12 ,fosfor , B 2 vitaminleri bakımından oldukça zengindir insan vücudu için oldukça faydalı ve hayati önem taşıyan ender gıdadır hem ucuz hem de en kaliteli besin kaynağı olan yumurta insan vücudu tarafından tamamiyle sindirilen ender besin kaynağıdır .
Radyo
Radyo , birinci dünya savaşı başlamadan 12 yıl önce yani 1902 yılında İtalyan mucit Guglielmo Marconi tarafından uzun uğraşlar sonucu elde edilmiş bir buluştur . Kablosuz bir şekilde hiçbir düzenek olmadak bir yerden diğerlerine mesaj gönderebilmeyi farketti . Bu farkındalık sayesinde çoğumuzun kulak verdiği radyo bulunmuş oldu . Guglielmo Marconi , radar diye adlandırdığımız buluşun mucidi olan Hertz ‘in radarı üretmek için yapmış olduğu deneyleri de kullanarak bulunduğu noktadan tam olarak 9 metre uzağında bulunan bir kapı zilini çalmayı başarabiliyordu . Bu eylemi gerçekleştirmek için ise herhangi bir kablo içeren düzenek veya kablo kullanmaya ihtiyaç duymuyordu . Bu durumları gerçekleştirme adına yani kullanmış olduğu yönteme verdiği bi isim vardı ve bu isim ise elektromanyetikti . Elektromanyetik olarak adlandırdığı bu yöntemle radyo dışında birkaç buluşa daha imza atan Guglielmo Marconi ‘nin en büyük icadı radyo olmuştur . 1902 yılında Guglielmo Marconi tarafından icat edilen radyo yüz yılı aşkın süredir Dünya üzerinde kullanılmaktadır . Aslında bu buluşu ile bir çok meslek türetmiş oldu . Günümüzde radyo şov amaçlı veya haberleşmek veya duyuru amaçlı da kullanıkmaktadır . Bu sayede bir çok spiker veya radyo dj ‘yi ortaya çıkmıştır . Aslına bakılırsa büyük bir akım başlatmıştır ve bu sebepten dolayı tarihte tebrik edilmesi gereken insanlardan birisidir . Bir çok insanın hayal gücünün gelişimini de büyük ölçüde destekleyen bir buluştur . Televizyon icadı gerçekleşmeden evvel insanların en büyük eğlencesi haline gelmiş olan radyolar bir çok insanın evinde bulunduğu zaman bir ayrıcalık olarakda görülebilen bir icattır . Tabi ilk üretildiği boyutlarda değildir . Şimdilerde cebimizde taşıdığımız cep telefonlarının içinde dahi bir fonksiyon olarak bulunmaktadır .
Kil Çamuru
Kil , doğada karşılacağımız ve çok ama çok fazla oranda bulunan bir çamur kürüdür . Saf kili elde etmek oldukça zordur . Kilin içerisinde bulunan maddelerin en çoğu kalker , silis , mika ve demir oksit minerallerinden oluşmaktadır . Genel olarak 0,002 mili metreden çok daha küçük tanelerden oluşan malzemeler kil olarak adlandırılmıştır . Kil , sarıya çalan bir renke sahip olan aynı zamanda kırmızımsı ve esmer renge sahip olduğu bilinmektedir . Bu özelliğin içine dahil olan bileşimler yanıcı madde özelleğine de sahiptir . Bir çok özelliğe sahip olduğu gibi aynı zamanda su emme özelliğine de sahiptir . Bu sebepten dolayı daima nemli bir yapıya sahiptir . Kili meydana getiren maddeleri söylemek gerekirse ; sulu aliminyun ve silikatlerdir . Çok fazla saf olduğu vakit kaolinit adını almaktadır . Ezilmiş kile yeterli miktarda su eklendiği zaman işlene bilme ve şekillene bilme özelliği kolaylaşır . İlkel zamanlarda icatı bulunan kil günümüzde kullanılan önemli malzemelerden birisidr . Bir çok süs veya kullanım amaçlı üretilen objelerin hep alt yapısında kil barındırmaktadır . Sofralarımızı dahi süsleyen bir çok lezzetin baş mimarisi haline gelen kilden üretilen güveçler , kilin içerisindeki maddelerden ve doğal minerallerden dolayı ayrı bi lezzet ayrı bir tat vermektedir . Sadece gıda yani lezzet olarak adından söz ettirmeyen kil aynı zamanda bir çok cilt hastalığına ve cilt kusurlarını örtmekte de baş rol oynayan unsurların en başında gelmektedir . Doğadan elde edildiği için bir çok doğal minerale sahip olan kil insan cildindeki kusurları örtmekte kullanılan bir faktördür . Barındırdığı mineraller ciltte ki kusurlara ve yıpranmalara iyi gelmektedir .
Çakmak
Çakmak diye adlandırdığımız ateş elde edilen ürün , kibrit bulunmadan evvel icadı gerçekleştirilen çelik bir alettir . Çakmak çakıldığında içinde bulunan çakmak taşından elde edilen kıvılcımla çakmağın içinde bulunan gaz temas ettiğinde ortaya çıkan ateş çakmağı özelleştiren özelliktir . İlkel zamanlarda çakıl taşı diye adlandırdığımız taşlarla ateşi elde eden insan zamanla aklını çalıştırıp çakmağı elde ettikten ve icat ettikten sonra ateş yakmayı daha kolay bir işlem haline getirmiştir . Çakıl taşlarıyla yanan ateşi bulmadan önce insanlar beslenmelerine de dikkat etmedikleri gibi karanlıkta bir hayat sürdürüyorlardı . Ateşin farkına vardıklarında çakıl taşlarına önem verdikleri gibi insan oğlunun ilkel hayatında bir ilerleme söz konusu olmuştu . Çakıl taşları sayesinde bir kıvılcımdan doğan ateş insanların yediği yemeklerin ısıtılıp yenmesinde katkıda bulunduğu gibi gün daha fazla uzuyordu , ateş sayesinde akşamı aydınlattıkları için . En ilkel zamanlardan günümüze kadar uzanan ateş , şimdi bir avucumuzun içinde ve kolayca üretilebilen bir elementtir . Çakmak adı verilen ve bir çok işimizde bize kolaylık sağlayan ateş gerektiğinde ısınmak amaçlı gerektiğinde beslenmek amaçlı ve gerektiğinde ise karaklıktan korkanlarımız için büyük bir nimet haline gelmiştir . Daha ilkel olarak gördüğümüz kibrit ise çakmaktan daha sonra geliştirilmiş bir yöntem olsa da hepimizin gözünde çakmak daha ileri görüşlü bir alettir . Çakmak , ilkel teknolojinin gelişiminde önemli adımlardan biridir . Çünkü çakmak sayesinde aydınlık bulundu ve bir çok icadın gelişiminde destekçi oldu . Çakmak bir çok bilim insanının projelerini taçlandıran aletlerden biri olduğu gibi tüm insanlık adına da önemli bir ilerleyişin anahtarını simgelemektedir . Yakın tarihimizde hepimizin ocağını ve sobasını yakan bir nimet olarakta nitelendirilebilir .
Zehirlenmek
Vücutta toksin oranının artması sebebi ile oluşan bir rahatsızlıktır . Kusma neticesinde rahatlama sağlansa da , zehirlenildiğini hissedildiği an derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır . Zehirlenme belirtilerinde halsizlik , baş ağrısı , kas ağrıları , ishal ve yüksek ateş gittikçe artarak insan vücudunu ve psikolojisini olumsuz yönde etkiler . Nabızda oluşan anormallikler ve yüksek ateş sonucu görülen halüsinasyonlar ile kişiyi şoka sokabilir . Geç olmadan müdahale edilmesi gerekmektedir . Bol bol sıvı tüketilmeli ve sıvı veren ilaçlar alınmalıdır . Zehirlenmek , kişinin fark etmesine sebep vermeden genelde uzun süren karın ve mide ağrıları sebebi ile de ortaya çıkabilir . Kişi bu durumu üşütme ile de karıştırabilir . Bazı durumlarda kullanılan antibiyotikler nedeni ile de zehirlenmeler meydana gelmektedir . Bu yüzden antibiyotik kullanımında çok dikkat edilmelidir . Hazır konserve kullanma durumunda bağırsakların kötü yönde etkilenmesine sebep olur ve bu gibi durumlar da zehirlenmeye yol açabilir . Zehirlenme durumu tüm vücudu ve vücut fonksiyonlarını etkileyebilir . Sadece gıda olarak değil , kimyasal maddelerle de zehirlenilir . Bazı temizlik malzemelerinin aşırı kokusuna maruz kalmak da kişide zehirlemeye yol açabilir ve bunlarla beraber solunum yollarında da hasarlara yol açabilir . Zehirli hayvanlar tarafından ısırılmak , gıda ve kozmetik zehirlenmelerine oranla daha kötü bir durumdur . Sinir sistemini felç edebilir ve kan akışını tersine döndürmeye yol açar . Zehirlenme ihtimalinizin olduğunu düşünüyor iseniz ve bu durumda pek bilgi sahibi değil iseniz sağlık bakanlığına ait 114 no’ lu telefonu arayarak yetkililerle görüşüp bu konu hakkında bilgi edinebilirsiniz . Gıda zehirlenmelerine ilk olarak yapacağınız uygulama bol sıvı tüketip zehri atabilmek için yoğurt yemektir. Hemen sonrasında bir doktora başvurmak gerekmektedir .